5 Nisan tarihinde yapılan değişiklik ile gayrimenkul hukuku ve kira hukuku uyuşmazlıklarına ilişkin de arabuluculuk dava şartı olarak getirildi. Bunun yanında taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde ise ihtiyari arabuluculukimkanı getirildi.

Gayrimenkul uyuşmazlıkları oldukça geniş bir hukuk alanını kapsamaktadır. Bu nedenle, ticari veya tüketici hukukundan kaynaklanmayan gayrimenkul uyuşmazlıkları için arabuluculuğa başvurmak zorunlu değildir. Ancak, arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturulan gayrimenkul uyuşmazlıkları, miras, boşanma, kentsel dönüşüm, ipotek ve icra, kiralamadan doğan ihtilaflar gibi farklı konuları içerebilir.

Gayrimenkul hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar arasında vekaletin kötüye kullanılması, tapu iptali ve tescil davaları, işgal tazminatı davaları gibi konular bulunmaktadır. Bu tür uyuşmazlıklar, arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturulabilir ve tarafların mahkemeye gitmeden anlaşmalarını sağlayabilir.

Miras kalan mülkler, hisseli gayrimenkuller ve diğer anlaşmazlıklar artık mahkemeye başvurmadan arabuluculuk yoluyla çözülebilmektedir. Bu sayede, avukat vekalet ücretleri, bilirkişi ücretleri gibi masrafların yanı sıra gayrimenkulün kullanılamamasından kaynaklanan zararlar da önlenmiş olur. Gayrimenkul hukuku uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturulması, taraflar için hızlı, etkili ve masrafsız bir çözüm sağlar.